Cinsiyet olarak “çeşitli” seçeneğinin yürürlüğe girmesiyle birlikte inter* kişilerin iş ve meslek hayatında da ayrımcılıktan korunmasına yönelik somut önlemler hukuken sağlanmış oldu. Ancak bunu yaparken ayrımcılığa duyarlı stratejilerin hayata geçirilmesinde (hala) sıkça somut eylem tavsiyeleri ve pratik uygulamada uygun destek eksik kalıyor. Destek, örneğin cinsiyet açısından nötr e-posta hitap şekilleri için dil şablonları ya da şimdiye kadar cinsiyete göre ayrılan iş giysileri konusunda yapılabileceklerle ilgili öneriler biçiminde sunulabilir. Ayrıca cinsiyet durumunun, örneğin “anne koruması” ya da örneğin bir “kadın kotası” yoluyla pozitif ayrımcılık gibi şimdiye kadar iki cinsiyete göre hareket eden hukuki düzenlemelere de nasıl etki ettiği konusunda büyük bir hukuki belirsizlik hakim.

Federal Ayrımcılığı Önleme Merkezi 2020 yılında, iş ve meslek hayatında inter* konusu hakkında kapsamlı bilgi veren, sorunlu alanları tanımlayan ve somut eylem önerileri formüle eden iki araştırma yayınladı.

“İşte ve meslekte cinsiyet çeşitliliği; işverenler için ayrımcılığı önlemeyle ilgili ihtiyaçlar ve uygulama olanakları” (2020) 

Bu yayın özellikle işverenlere yöneliktir ve iş yerinin nasıl mümkün olduğu kadar ayrımcılık konusunda duyarlı olarak şekillendirilebileceğine dair somut eylem tavsiyeleri aktarıyor. Araştırma, güncel araştırma seviyesi temelinde ve uzman röportajlarına dayanarak inter cinsiyetli insanların meslek hayatında ayrımcılıktan korunmasıyla ilgili çeşitli eylem alanlarını tanımlıyor ve ardından işverenler için uygulamayla ilgili somut olanakları gösteriyor. İşletme kültürü, personel kazanımı, cinsiyete bağlı verilerin kullanımı, dil ve iletişim, sıhhi tesisatlar ve vücut, giyim ve sağlık konularıyla ilgili toplam 26 yapı taşıyla, meslek hayatı için cinsiyetle ilgili çeşitliliğin tanınmasını ve hayata geçirilmesini mümkün kılacak pratik eylem tavsiyeleri ifade ediliyor. Yayın ayrıca Almanya çapındaki danışma merkezlerine ve örneğin dil kılavuzları ve aydınlatmaya ve duyarlılaştırmaya yönelik ek bilgilendirici malzemeler gibi başka kaynaklara da atıfta bulunuyor. Araştırmayı buradan sipariş edebilir ya da PDF dosyası olarak indirebilirsiniz.

“Erkeğin ve kadının ötesinde; iş hukukunda ve federal hükümetin kamu hizmeti hukukunda varyant cinsiyet gelişimine sahip insanlar” (2020)

Bu başlığa sahip ikinci yayın, cinsiyet durumunun iş hukuku ve kamu hizmeti hukuku açısından yasal sonuçları hakkında bilgilendiriyor. Her iki hukuki alan da şimdiye kadar ikili bir cinsiyet modelini takip ettiği için araştırma, hukukun hangi alanlarının çeşitli cinsiyet kaydı olan, inter cinsiyetli insanlara da uygulanabileceğini ve mevzuatın gelecekte başka hangi alanlarda netlik yaratması gerektiği üzerinde çalışıyor. Bunun için cinsiyetin vaka vasfı olarak önem taşıdığı çeşitli kuralların somut olarak uyarlanması ihtiyacı belirtiliyor (örneğin “anne korumasıyla” ilgili düzenlemeler). Analizde yalnızca Alman anayasası değil, iş yerinde cinsiyete bağlı ayrımcılığın merkezi bir rol oynadığı Avrupa Birliği hukuku da dikkate alınıyor. Araştırmayı buradan sipariş edebilir ya da PDF dosyası olarak indirebilirsiniz.

Çeşitliliği ve Ayrımcılığa Karşı Korumayı Araştırma Enstitüsü (IDA) de iş yerinde inter* olmak konusuyla ilgili iki araştırma yayınladı.

Ofiste “inter*” olmak?! – (Endo*) LGBT*Q+ kişilere göre çeşitlilik perspektifi altında Almanya’da inter* kişilerin çalışma durumu” (2020)

Bu araştırmanın hedefi inter* kişilerin çalışma durumunu araştırmak ve endo cinsiyetli LGBT kişilerin deneyimleriyle karşılaştırmaktır. Bunun için 32 inter* çalışana ve 1223 endo* LGBT çalışana çalışma durumları ve iş yerindeki ayrımcılık deneyimleri soruldu. Araştırmanın merkezi sonuçları örneğin ankete katılan tüm grupların her zamanki gibi iş yerinde düşmanlık ve ayrımcılıkla yüz yüze kaldığıdır. Ancak (daha çok) ikili bir cinsiyet normundan sapma olarak görülen inter* kişilerde ve trans* ve/veya non-binary kişilerde ayrımcılığın daha yoğun olduğu ortaya çıktı. Araştırmayı buradan sipariş edebilir ya da PDF dosyası olarak indirebilirsiniz. 

“Ofiste açılmak! Müşterilerin önünde açılmak” (2021)

Bu araştırmada LGBTI kişilerin iş yerinde müşterilerle temaslarında kendi cinsel yönelimleri ya da cinsiyet kimlikleriyle ilgili tavırları konusunda daha spesifik sorular soruldu. Bunun için 1012 LGBTI kişiyle görüşüldü, bunların 25’i inter* kişilerdi. Araştırmanın merkezi sonuçları, müşterilerle iletişimde kendi cinsel yönelimi ya da cinsiyet kimliği konusunda açık davranışın, iş arkadaşlarıyla ya da amirleriyle iletişime kıyasla katılımcılar arasında daha nadir görüldüğünü ve katılımcıların beşte biriyle üçte biri arası, müşterilerle ilişkide ayrımcılık deneyimi yaşadığını belirttiğini gösteriyor. Araştırmayı buradan sipariş edebilir ya da PDF dosyası olarak indirebilirsiniz.

Kendi kendine yardım organizasyonlarının ve aktivistlerin çabalarına rağmen hala çocukların cinsel organlarına, ebeveynlerin ya da tıpçıların beklentilerine uymayan operasyonlar yapılıyor. Araştırma sonuçları, 2005-2016 döneminde bu müdahalelerde toplamda bir gerileme olmadığını gösteriyor.[1] Rıza göstermeye uygun olmayan çocuklara yapılan bu tür kozmetik operasyonlar kendi kendine yardım organizasyonları ve BM tarafından uzun zamandır insan hakkı ihlali olarak sınıflandırılıyor. Mayıs 2021’de Federal Meclis tarafından kararlaştırılan “Varyant Cinsiyet Gelişimi Olan Çocukları Koruma Kanunu” yürürlüğe girdi. Kanun, 9 Ocak 2020’de eyaletlere ve tek tek derneklere, cevap verilmesi amacıyla gönderilen ve CDU/CSU ve SPD arasında yapılan, “çocuklara uygulanan, cinsiyeti düzenleyen tıbbi müdahalelere yalnızca ertelenemeyecek vakalarda ve hayati tehlikeyi ortadan kaldırmak amacıyla izin verildiğini” kanunla netleştirmeyi hedefleyen koalisyon mutabakatının hayata geçirilmesine hizmet eden bir komisyon taslağını takip etti.[2] Mayıs 2021’de, tam olarak şunların yazılı olduğu kanun yürürlüğe girdi:

“(1) Şahıs velayeti, rıza göstermeye uygun olmayan, cinsiyet gelişiminin bir varyantı olan bir çocuğun, tedavi için başka bir neden olmadan, yalnızca çocuğun fiziksel görünümünü erkek ya da kadın cinsiyetine uyarlama amacıyla yapılan tedavisine rıza gösterme ya da bu tedaviyi gerçekleştirme hakkını kapsamaz.”

Yani bundan sonra inter cinsiyetli çocuklara, tıbbi endikasyonu olmayan, yalnızca çocuğun dış cinsiyetini bir erkek ya da kadın standardına uyarlamaya yönelik (kozmetik) bir amaçla yapılan operatif müdahaleler açıkça yasaktır. Kararın çocuğun bağımsız olarak rıza yeterliliğine kadar bekleyemeyeceği, tıbbi açıdan gerekli olan ama doğrudan hayat kurtarmayan operasyonların yapıldığı durumlarda, ebeveynler ancak bir aile mahkemesinin onayıyla operasyon konusunda karar verebilir. Mahkemenin gelecekte bu durumlarda, çocuğu tedavi eden doktorun ve çocuk ve genç psikoterapisi yeterliliğine sahip bir kişinin de bulunduğu, disiplinler arası bir komisyonun değerlendirmesi temelinde karar vermesi gerekiyor.

Rıza göstermeye uygun bir çocuk müdahaleyi kendisi istiyorsa da bu müdahale yapılabilir. Rıza göstermeye uygun çocuk ve rıza göstermeye uygun olmayan çocuk ayrımı, genel olarak tıbbi tedavilerde olduğu gibi, yasal bir yaş sınırı olmadan, somut vakaya göre çocuğun kendi cinsiyet kimliğinin algılanması ve değerlendirmesi açısından gelişim seviyesi de dikkate alınarak ebeveynler ve tedavi eden kişi tarafından tespit edilir.

“Varyant Cinsiyet Gelişimi Olan Çocukları Koruma Kanunu”, inter cinsiyetli çocukların korunması için zamanı çoktan gelmiş olan ve doğru bir adım, ancak her bir durumda gerçekten tutarlı bir şekilde uygulanıp uygulanmadığını ve ne kadar tutarlı uygulandığını bekleyip görmek gerekiyor. Federal Hükümet kanunda kendi kendini, yeni düzenlemelerin etkinliğini beş yıl sonra kontrol etmeye ve Federal Meclise bununla ilgili bir değerlendirme raporu sunmakla yükümlü kıldı. 


[1] Hoenes, Josch; Januschke, Eugen; Klöppel, Ulrike (2019): Çocukluk yaşında “belirsiz” cinsel organları standarda uyarlama operasyonlarının sıklığı. Takip araştırması. Berlin: Disiplinler ötesi cinsiyet araştırmaları merkezi.

[2] CDU, CSU ve SPD arasında imzalanan koalisyon sözleşmesi, 19. yasama dönemi (2018). S. 21, 797-799.

KRV’da interseks bireyler için yerleşik bir danışmanlık merkezi henüz yok.

Ama İnterseks Bireyler Derneği, peer yani akran danışmanlığı sunuyor.

Peer danışmanlığı, – özetle – aynı durumda olan kişilerin danışmanlık yapması anlamına geliyor, yani danışmanların kendileri de interseks ya da interseks bir çocuğun anne veya babası oluyor. Peer danışmanlar kendi deneyimlerinden yola çıkarak size eş seviyede bir danışmanlık sunabiliyorlar.

Buradan peer danışmanlık hakkında ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.

Verein Intersexuelle Menschen e.V. (İnterseks Bireyler Derneği) http://www.im-ev.de/
KRV Eyalet Teşkilatıhttp://nrw.im-ev.de/

Ayrıca doktorlar da bedensel problemler hakkında danışmanlık yapabilirler. Bu konuda deneyimler oldukça farklı. Önemli olan, kendinizi iyi bilgilendirilmiş ve iyi hissetmeniz. Yardımlaşma kuruluşlarından deneyim raporları isteyiniz ve güvenebileceğiniz bir doktor arayınız.

İnterseks bireylerin menfaatlerine duyarlı olan danışma merkezleri şunlar:

Bochum (Rosa Strippe)

Rosa Strippe, interseks bireylerle ve yakınlarıyla ilk bilgilendirme görüşmeleri yapıyor. Burada çalışanlar, örneğin yardımlaşma kuruluşlarındaki veya sağlık alanında görev yapan muhatap kişileri de içeren bir bilgi havuzundan yararlanıyorlar. Rosa Strippe, interseks çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin korunması ve zarar görmemesi için taraflı olarak, cinsiyet çeşitliliğini ile çocukların yararını onaylar biçimde danışmanlık yapıyor.

Köln (rubicon e.V.)

Cinsel yönelim, gökkuşağı aileleri ve cinsiyet açısıdan kendi kaderini tayin hakkı çerçevesinde psikososyal danışmanlık hizmeti sunan rubicon e.V. adlı dernek interseks bireylere de danışmanlık yapıyor.

Rubicon e.V. adlı dernek interseks bireylere özel bir danışmanlık hizmeti sunmayıp, örneğin onları İnterseks Bireyler Derneği’nin peer danışmanlığına yönlendirerek daha çok bir kılavuz fonksiyonu üstleniyor.

Peer danışmanlığına yönlendirmek özellikle açılma sürecinde olan interseks bireyler ve ayrıca sağlıkla ilgili sorularına orada yeterli cevap alabilecek interseks çocukların anne-babaları için geçerli.

Münster (pro familia)

„pro familia Münster interseks bireylere, partnerlerine, ailelerine ve arkadaşlarına yetkinlik, hassasiyet ve güvenilirlikle rehberlik ediyor. Rehberlik şu konularda yapılıyor: Kimlik ve kişinin kendisini tanımlaması; beden, açılma, ilişkiler, yerel hizmetler, ayrımcılık tecrübeleri, cinsellik, (karşılanmayan) çocuk sahibi olma arzusu, interseks çocukların ebeveynliği.“

KRV’daki bazı pro familia merkezleri şunlar:

pro familia Bielefeld

pro familia Köln-Merkez

pro familia Mettmann

pro familia Oberhausen

pro familia Remscheid

pro familia Sankt Augustin

pro familia Witten

Daha ayrıntılı bilgiye ve ülke çapında yardımlaşma kuruluşlarının hizmetlerine şuradan ulaşabilirsiniz: 

Teşhisle ilgili yardımlaşma kuruluşlarıhttp://www.klinefelter.de/cms/
http://www.47xxy-klinefelter.de/
https://www.ags-initiative.de/
http://turner-syndrom.de/
OII (Organisation Intersex International)https://oiigermany.org/
Ayrımcılığa Karşı Çalışma & İnterseks bireyler için güçlendirmehttps://interprojekt.wordpress.com/
Üçüncü Opsiyon Kampanyasıhttp://dritte-option.de/
DGTI (Deutsche Gesellschaft für Transidentität und Intersexualität e.V. – Alman Transseksüellik ve İnterseks Kurumu) https://www.dgti.org/

     

Genç interseks bireyler için diğer cinsel kimliğe sahip gençlerle buluşmak da ilgi çekici olabilir. KRV’daki buluşma yerlerine ilişkin daha ayrıntılı bilgiyi  Queeren Jugend NRW sayfasından bulabilirsiniz. Burada interseks gençlerin menfaatleri üzerine yeterince düşünülüp düşünülmediği hakkında bilgiler de bulabilirsiniz.

Ayrıca interseks hakkında Hamburglu bilim insanları tarafından yönetilen bu blogda, literatür bilgileri, çeşitli etkinlikler ve cinsiyet çeşitliliği hakkında bilgiler yer alıyor: Blog Intersex kontrovers.

Birleşmiş Milletler (İngilizcesi „United Nations“) tarafından da interseks bireyler konusunda toplumu daha fazla aydınlatmak için kampanya başlatıldı. Burada videolar, interseks bireylerin sesleri ve vakalarla bilgilendirme broşürleri („Fact Sheets“) bulunuyor: Free & Equal (United Nations’den Intersex Awareness). (İngilizce)

İnterseks bireyler şimdiye dek kamusal alanlarda az görülmüşlerdir. Dizilerde, kitaplarda veya televizyonda onlara çok az rastlanmaktadır.

Burada bizimle hayatlarının çeşitli yönlerini paylaşan bazı interseks bireylerin ve yakınlarının seslerini toplamak istiyoruz.

İnternette interseks hakkında bir takım videolar, yazılar veya projeler bulunuyor. Bunlardan bir kısmını burada derledik. OII Europe (Organisation Intersex International, Europe) #MY INTERSEX STORY altında tüm Avrupa’dan interseks bireylerin hikayelerini topladı. Proje sayfasında projeye ilişkin video ve bilgiler bulunmaktadır. Kitapta tüm Avrupa’dan interseks bireyler hikayelerini anlatmaktadır. (Web sitesi ve hikayeler İngilizce’dir.)

2012 yılında kurulan  Interfaceproject farklı yaşam ortamlarında interseks bireylerin portresini çiziyor. Kişiler kısa videolarda kendilerini tanıtıyorlar ve hayatlarını anlatıyorlar, ayrıca her video için bir transkript bulunuyor.

Gençlik kamu kanalı funk, Auf Klo adlı yayınının bir bölümünde İsviçre’den Audrey’i konuk ediyor. Audrey, çocuk ve genç olarak yaşadığı tıbbi müdahaleleri anlatıyor:

(Videolar Almanca, Fransızca veya İngilizce’dir. Genelde Almanca altyazılıdır.)

Audrey’nin Youtube kanal‘ında daha fazla video bulabilirsiniz (Audr XY).

Eğitim amaçlı internet sayfası Planet Schule‘de Berlinli Lynn‘ün interseks birey olmanın nasıl  olduğunu anlattığı bir video bulacaksınız:

OII Europe ‘un YouTube kanalı „My intersex Story“ başlıklı bir video sunuyor:

(Almanca altyazılı olarak İngilizce).

Ayrıca WDR‘nin bu yayınında bir annenin çocuğunun interseksliğine ilişkin deneyimlerini paylaştığı söyleşi de bulunuyor.

Ted Talk, Emily Quinn – Biyolojik cinsiyet hakkında yanlış düşünüyoruz. (Almanca altyazılı olarak İngilizce).

Emily Quinn yazar, grafiker ve  InterAct aktivistidir.

Inter*Trans*Express (İnterTransEkspress) ve Identitätskrise 2.0 (Kimlik Krizi 2.0) gündelik hayattan kısa hikayelerin, şiirlerin ve çizimlerin bir koleksiyonu ve „Genderoutlaw“ olarak bir direniş. Her iki kitap da kişisel deneyimleri anlatıyor ve böylelikle interseks bireylerin perspektiflerini görünür kılıyor.

Burada interseks bireylerin başka dökümanlarını da bulabilirsiniz:

Kitaplar ve web siteleri

Bu antolojide tüm dünyadan interseks bireylerin kısa, kişisel hikayeleri yer alıyor.

Bir interseksin kısa öyküleri, şiirleri ve çizimleri.

Farklı yaşlarda olan ve farklı yerlerde oturan interseks bireylerin kendilerini tanıttıkları İngilizce kısa videolar.

  • Regenbogenportal – Aynı cinsle yaşam tarzı ve cinsiyet çeşitliliği hakkında bilgi ağı. Bu portalde Federal Aile, Yaşlı, Kadın ve Gençlik Bakanlığı’ndan interseksle de ilgili çok sayıda okunmaya değer yazı bulunuyor.
  • İnterseks bireyler ve dil. TransInterQueer’den ayrımcılıkla mücadele projesinin bir broşürü.
  • Kabul ve çeşitlilik konusuna destek vermeye devam etmek istiyorsanız,  Çeşitlilik için kabul broşüründe çocuk kitapları için pek çok öneri bulabilirsiniz.

Video klipler

Tavsiye edilen (film) belgesel:

Karikatür ve çizgi romanlar

  • Hexenblut (Cadı Kanı). Yazar: Suskas Lötzerich (2014): Viyana: Luftschacht Yayınevi.
    İnterseks Suskas Lötzerich tarafından yazılan otobiyografik çizgi roman çok açık, samimi bir dille interseks olarak yetişmeyi anlatıyor.
  • Ach, so ist das?! (Demek Öyle/) LGBTİ’den biyografik çizgi röportajlar. Martina Schradi (2014): Stuttgart: Zwerchfell Yayınevi.
    Ek ders malzemeleri: https://www.achsoistdas.com/fuer-schulen/.
  • Çizgi röportajların ikisinde interseks kişilerin yaşamları ele alınmaktadır:
    Sasha (Sf. 63–66)
    Sefik (Sf. 71–74)
    Mo (Sf. 45–46)
    Yasar (Sf. 83–88)
    Bazıları Rusça’ya, İspanyolca’ya, İngilizce’ye ve Japonca’ya da çevrilmiştir.
  • Let them talk! What genitals have to say about gender. A graphic survey. Yori Gagarim (2014): Münster: edition assemblage.
    Cinsel organların çeşitliliğine ilişkin kısa, İngilizce ifadeler içeren güzel bir kitapçık (Almanca çevirisiyle beraber).

Yazan: Dr. Oliver Tolmein (Avukat, Hamburg)

İnterseks bir hastalık değildir. Buna rağmen interseks bireyler genelde doktorlarla uzun yıllar süren yakın bir ilişkiye sahiplerdir. Buna ameliyatı takiben ortaya çıkan durumlar veya ameliyat öncesi ve sonrası tıbbi bakım randevuları da dahildir.

Temmuz 2016 tarihinden bu yana artık „cinsiyet gelişimi varyasyonları“ diye adlandırılan interseksle ilgili doktorlar için bir S2k Kılavuzu bulunmaktadır. Bu kılavuzun hazırlanmasında pek çok doktorun yanı sıra ebeveyn kuruluşları ve interseks bireylerin kendileri de çalışmışlardır. Tedavi ilkeleri doktorlar için önemlidir, ama bağlayıcı değildir. Kimsenin buna uyma zorunluluğu yoktur. Bu kılavuzun belirlediği standartlardan sapmaların bir yükümlülük durumunda doktorlar tarafından gerekçelendirilmesi gerekmektedir.

Tıbbi tedavi ve dokümantasyon konusunda temel kurallar geçerlidir:

  1. Bir tıbbi müdahale için hastanın onayına ihtiyaç vardır.[1] Bu onay ancak hastanın daha önceden tedavinin önemli noktaları hakkında kapsamlı bir biçimde bilgilendirilmiş olması halinde geçerlidir.[2]
  2. Eğer hasta örneğin henüz küçük bir çocuk olduğu için kendi onay veremiyorsa müdahale yasak olabilir. Bu özellikle de geri dönüşü olmayan cinsiyet müdahaleleri için geçerlidir. Tedavi ilkelerinde buna ilişkin olarak „Tavsiye 31“ altında şöyle denmektedir: „Onay verme ehliyetine sahip olmayan çocuklara ameliyatlar için endikasyon, her zaman kısıtlı verilmelidir. Velileri onay verme ehliyetine sahip olmayan çocuklara sadece endikasyona tabi ve çocukta sonradan hasarı engelleyecek ameliyatlar için onay verebilirler.“[3]
  3. Hakkında bir vekilin karar verdiği hastalar da tedaviyi gerçekleştirenler tarafından bilgilendirilmelidir[4], bu özellikle henüz onay verecek durumda olmayan ama söyleneni anlayabilen ve konuşabilen çocuklarda önemlidir. Bu, ilgili insanların neden tedavi gördüklerini ve kendilerine tam olarak ne yapılacağını öğrenme hakkı olduğunu ortaya koyması açısından da önemlidir.
  4. Çocukları onay verme ehliyetine sahip kılan belirli bir yaş yoktur. Çocuklar çok rahat belirli bir müdahale için onay verme ehliyetine sahip olabilirler. Bu takdirde onların onayı tedavinin yasallığı açısından ön koşuldur.
  5. Hastaların tedavi dosyasını görme hakları vardır. Ancak hastane ve doktorların bunu sadece 10 yıl süreyle saklama mecburiyeti vardır.[5]
  6. Doktorların tedavi hakkında kapsamlı bilgilendirme yapmaksızın tedaviyi gerçekleştirmiş olmaları veya yanlış şeyler söylemiş olmaları halinde, verilen onay geçersiz olabilir. Onay alınmaksızın yapılan bir tedavi, en azından adam yaralamaya girer. Adam yaralama ise cezaya tabi olup[6], genelde tazminat talep hakkı da doğurur.[7]

Doktor-hasta ilişkisinde başka önemli meseleler de rol oynar. Doktorların tabi oldukları gizli tutma yükümlülüğü çök önemlidir. Gizli tutma yükümlülüğü ile hastanın mahremiyeti korunur. Fakat bazen, örneğin henüz reşit olmamış hastaların, doktorla yaptıkları görüşmeleri anne-babalarından gizlemek istemeleri gibi zor durumlar da ortaya çıkabilir. Buna ilişkin yasal düzenleme bireysel duruma çok bağlıdır. Ama esasen gizli tutma yükümlülüğü burada da geçerlidir. Doktorlar gizli tutma yükümlülüğünü bozarak, yasalarla korunan bir şeyi, örneğin intihara eğilimi olduğundan yola çıkılan bir hastanın hayatını korumaya çalışırlarsa, istisnalar olabilir. Ama gizli tutma yükümlülüğü her zaman sadece üçüncü taraflar için geçerlidir ve hiçbir zaman hastaya karşı geçerli değildir. Hastalar her zaman neden tedavi edildiklerini, tedavinin ve hastalığın tahmini seyrini öğrenme hakkına sahiplerdir.[8]


[1] Alman Medeni Kanunu Madde 630.

[2] Alman Medeni Kanunu Madde 630e.

[3] Ayrıca bkz. Oliver Tolmein’ın „Onay verme ehliyetine sahip olmayan interseks çocukların cinsel organlarına tıbbi müdahaleler“ başlıklı yazısı, Tıbbi Ceza Hukuku Dergisi, Sayı 3/2019.

[4] Alman Medeni Kanunu Madde 630e Fıkra 5.

[5] Alman Medeni Kanunu Madde 630f Fıkra 3, Alman Medeni Kanunu Madde 630g Fıkra 1.

[6] § Ceza Kanunu Madde 223.

[7] Şimdiye kadar iki dava mahkemede görüldü. Her iki davada da davacılar haklı bulundu.

[8] Alman Medeni Kanunu Madde 630c Fıkra 2.

Yazan: Dr. Oliver Tolmein (Avukat, Hamburg)

Devlet sağlık sigortasında sigortalı insanların hangi haklara sahip oldukları 5. Sosyal Yasa ile (SGB 5) belirlenmektedir.

Önemli bir hak „ özgür doktor seçimidir“[1]. Ancak bu konuda iki önemli sınırlama vardır:

1. Sadece sağlık sigortalarının sözleşmeli oldukları doktorlar seçilebilir. [2] Ama acil durumlarda bu geçerli değildir.

2. Doktorlar birini hasta olarak kabul etmeye zorlanamazlar. Çok dolu olmaları halinde veya ileri bir tarihe randevu vermeleri durumunda buna karşı koymanın çok az etkili yolu bulunmaktadır.

Bazen interseks çocuk ve yetişkinlere uygulanacak tıbbi önlemlerde sağlık sigortalarının planlanan müdahaleye onay veren veya reddeden bir bilirkişi raporu hazırlayan Sağlık Sigortası Tıbbi Hizmetler Kurumu’nu (MDK) devreye sokmaları söz konusu olabilir.  MDK’nın hastaların planlanan müdahaleyi talep etme hakkı olup olmadığı hususunda „Transseksüellikte Cinsiyetin Uyarlanmasına Yönelik Müdahaleler Hakkında Bilirkişi Raporu Talimatı“na bakarak ve aylarca süren bir psikoterapi gibi ön şartlar nedeniyle genelde olumsuz karar verildiği sıkça görülmektedir. 

Devlet sağlık sigortası kasası resmî bir kurum olarak görülmelidir. Onun kararları esasen resmî kararlardır. Bu kararlara her vatandaşın itiraz etme hakkı vardır. İtiraz yerinde görülmezse, bu itiraz kararına karşı sosyal mahkemede dava açılabilir. Davanın reddedilmesi halinde, temyiz yoluna gidilebilir. Burada da geri çevrilmesi halinde, Federal Sosyal Mahkeme nezdinde temyiz davası açılabilir.

Sağlık sigortasının tıbbi rehabilitasyon veya tedavi başvurusunu reddetmesi halinde, red kabul edilebilir veya buna karşı koyulabilir. Bu amaçla avukat tutulabilir, büyük sosyal yardım birliklerinden danışma hizmeti veya destek alınabilir ya da bireysel dava açılabilir. Sadece Federal Sosyal Mahkeme nezdinde avukat tutma zorunluluğu vardır. Mahkeme dava masrafı almaz, yani dava ücretsizdir. Geliriniz düşükse, avukat ücreti için dava masraflarına yardım (PKH) için mahkemeye başvurabilirsiniz.

Sağlık sigortaları normalde cinsiyetten bağımsız hizmet verirler. Bu, meme veya prostat kanserine karşı koruyucu muayene gibi cinsiyete özel tıbbi hizmetler için de geçerlidir. Fakat örneğin 24i maddesi gibi „annelik parası“ ödenmesini düzenleyen istisnalar vardır. Ama bu sadece „kadın üyeler“ içindir. Böylelikle Sosyal Yasa V, bir çocuğun annesi olarak „sadece onu doğuran kadını“ kabul eden Alman Medeni Kanunu’na uyar. Buna göre interseks biri sadece nüfustaki kaydı „kadın“ ise annelik parası alabilir. Ancak mevzuatın bu şekilde uygulanması, yazarın görüşüne göre Anayasa’nın 3. maddesi 3. fıkrası 1. bendine dayanan eşit muamele hakkına ters düşmektedir. Ayrıca Doğum Öncesi Ve Sonrası Annelik İzni Yasası, son reformdan bu yana 1. madde 4. fıkrada şunu açıkça ortaya koymaktadır: „Bu yasa, hamile olan, çocuk doğurmuş olan veya emziren herkes için geçerlidir“. Bu yasal netleştirme, Sosyal Yasa V 24i maddesine dayalı düzenleme ile de ilintilendirilebilir. Sağlık sigortası hukukunun diğer mevzuatı da interseks bireyleri cinsiyetleri yüzünden haksızlığa uğratacak biçimde yorumlanamaz veya uygulanamaz.

İnterseks bireylerin devlet sağlık sigortası nezdinde talep haklarına ilişkin içtihat hemen hemen yok gibidir. 2014 yılında Federal Sosyal Mahkeme, kadınsı olarak kabul edilen bir görünüme sahip olmak amacıyla göğüs büyütme başvurusunda bulunan interseks bireylerin, en az A sütyen bedeninde bir göğüs büyüklüğüne sahip olmaları durumunda müdahale masraflarının sağlık sigortası tarafından karşılanmayacağına karar vermiştir.[3]


[1] 5. Sosyal Kanun Madde 76..

[2] Sadece özel sigortalı hasta kabul eden doktorlar da vardır. Örneğin plastik cerrahide mükemmel bir ünü olan ama devlet sağlık sigortalarıyla sözleşmesi olmayan özel kliniklerde de, devlet sağlık sigortasına bağlı hastalar için masrafı devlet sağlık sigortası tarafından karşılanmak üzere tedavi olmak hiç mümkün değildir. Sağlık sigortaları, 5. Sosyal Kanun Madde 12 ile anılan hesaplılık şartı gereğince sadece „yeterli, amacına uygun ve hesaplı“ olan hizmetleri sunmak zorundadır.

[3] Federal Sosyal Mahkeme 1. Yüksek mahkeme, 4.03.2014, Esas No: B 1 KR 69/12 R.

Yazan: Katrin Niedenthal (Avukat, Bielefeld)

Almanya’da nüfus kaydı şeklinde genel bir terim kullanılmaktadır. Bununla doğum, evlenme (hayat arkadaşlığı), ölüm ve bunlarla bağlantılı aile ve isim bilgileri kastedilmektedir. Nüfus kaydının işlendiği doğum kütüğü, evlenme kütüğü ve ölüm kütüğü gibi çeşitli kütükler vardır.

Federal Anayasa Mahkemesi, 10.10.2017 tarihli kararıyla bir bireyin cinsiyet kaydının o kişiye kimlik kazandıran ve kimliği ifade eden bir etkisinin olduğu saptanmıştır. Bu nedenle interseks bireylerin nüfus kaydı hukuk açısından, cinsel kimliklerinin tanınması da anayasal hak olarak koruma altındadır.

Doğumda

Ebeveynler, çocuğun doğumundan sonra bir hafta içerisinde[1] nüfus müdürlüğüne çeşitli bilgiler vermek ve çocuğun cinsiyetini de bildirmek zorundadır.[2] Bu bilgiler daha sonra doğum kütüğüne kaydedilir. Bunun ardından nüfus müdürlüğü doğum belgesi düzenler.

Çocuk ne „kız“ ne de „erkek“ cinsiyetinde sınıflandırılabiliyorsa, cinsiyet kaydı boş bırakılabilir veya cinsiyet olarak „diğer“ yazılabilir.[3]

Maalesef hâlâ pek çok kişi, cinsiyet kaydının boş bırakılabileceğini veya cinsiyet olarak „diğer“ yazılabileceğini bilmemektedir. Anne-babalar, doğumdan hemen sonra çocuğu „erkek“ veya „kız“ cinsiyetiyle kaydettirme ve / veya hatta interseks çocuklarının cinsiyetini değiştirmek için ameliyat ettirme zorunluluğu yüzünden sıkça kendilerini baskı altında hissetmektedir.

Tıbben gerekli olmayan ve ameliyat edilecek kişi tarafından onaylanmamış olan ameliyatlar artık insan hakları ihlali olarak kabul edildiğinden, hâlihazırda Almanya’da bu çocukların ameliyat edilmelerinin açıkça yasaklanması tartışılmaktadır. Daha ayrıntılı bilgiyi buradan edinebilirsiniz.

Cinsiyet kaydının değiştirilmesi

Nüfus kütüğünde cinsiyet kaydını sonradan değiştirmek mümkündür.[4]

Bunun için Nüfus Kanunu madde § 45b uyarınca hangi cinsiyetin kaydettirilmek istendiğinin („diğer“, boş bırakma, „kadın“, „erkek“) doğum yerindeki nüfus müdürlüğüne beyan edilmesi gerekmektedir. Bu beyanla birlikte ayrıca yeni bir ad da belirlenebilir veya mevcut ada ekleme yapılabilir.[5] Cinsiyetten bağımsız adları her birey alabilir. Ancak „diğer“ olarak kaydedilmiş olan veya cinsiyet kaydı boş bırakılmış olanlarda erkek ve kadın adlarından bir kombinasyon da mümkündür.

Sadece adın değişmesi gerekiyorsa, bağlı bulunulan nüfus müdürlüğü ile görüşülmesi gerekmektedir. Muhtemelen İsim Değiştirme Kanunu (NamÄndG) uyarınca başvuruda bulunulması gerekmektedir.

14 yaşından küçük bir çocuk için sadece yasal vekilleri cinsiyet kaydının ve adın değiştirilmesi için beyanda bulunabilirler. 14 yaşın üzerindeki gençlerin bu beyanı kendilerinin vermesi zorunludur ama reşit olmadıkları sürece bunun için yasal vekillerinin (yani genelde anne ve babanın) onayına ihtiyaçları vardır. Yasal vekillerin bu beyana onay vermemeleri halinde, şayet cinsiyet kaydının veya adın değiştirilmesinin çocuğun menfaati açısından bir sakıncası yoksa, aile mahkemesinin kararı ile verilecek onay da yeterlidir. Gencin kendisi aile mahkemesine başvurmak zorunda değildir. Nüfus müdürlüğü, Aile Davalarında ve İhtilafsız Kaza Meselelerinde Muhakeme Usulü Kanunu madde 168a fıkra 1 uyarınca aile mahkemesini bilgilendirmekle yükümlüdür. Henüz reşit olmamış bireylerin haklarına ilişkin daha ayrıntılı bilgiyi burada bulabilirsiniz.

Nüfus Kanunu madde 45b uyarınca verilecek beyanın resmî olarak onaylanması gerekli olup, bunu her nüfus müdürlüğü (oturulan yerdeki) veya noter yapabilir.  Beyanın bir notere veya oturulan yerdeki nüfus müdürlüğüne verilmiş ve burada resmî olarak onaylanmış olması halinde, bunun doğum yerindeki nüfus müdürlüğüne bildirilmesi gereklidir.  Doğum kütüğünün değiştirilmesi için orası yetkilidir.

Doğum yeri Almanya dışında olanlar için hangi nüfus müdürlüğünün yetkili olduğu Nüfus Kanunu madde 45b fıkra 4 ile düzenlenmiştir.

Bağlı bulunulan nüfus müdürlüğü ayrıca „cinsiyet gelişimi varyasyonlarının“ mevcut olduğunu gösteren bir doktor raporunun gösterilmesini talep etmektedir. Bunun için basit bir belge yeterli olup, teşhisin belirtilmesine gerek yoktur.  Doktorun şu şekilde belgelemesi yeterlidir: „İşbu yazıyla „cinsiyet gelişimi varyasyonlarının“ mevcut olduğunu onaylarım.“ Teşhise uygunluk gösteren tıbbi belgeler zaten mevcut ise bu belgeler de gösterilebilir. Böylelikle bu tür bir belgenin düzenlenmesi için yeniden doktora gidilmesi gerekmez. Ama nüfus memurları pek çok durumda tıbbi belgelerden „cinsiyet gelişimi varyasyonunun“ mevcut olup olmadığını anlamak için gereken uzmanlığa sahip olmadıklarından, „cinsiyet gelişimi varyasyonlarının“ mevcut olduğunu açıkça gösteren bir belgenin gösterilmesi tavsiye edilir.

„Cinsiyet gelişimi varyasyonlarının“ mevcut olduğuna dair kişinin kendisinin vereceği yemin yerine kaim beyanla da güvence verilebilir. Ama bu sadece „cinsiyet gelişimi varyasyonlarının“ mevcut olduğunun bir tedavi nedeniyle artık belgelenemediği ya da belgelenebilmesi için kişiden beklenemeyecek bir muayenenin gerekli olduğu ve daha önceden yapılmış olan tıbbi tedaviye ilişkin doktor raporunun ibrâz edilemediği durumlar için öngörülmüştür.

Gerekli şartlar yerine getirildiğinde (resmî onaylı beyan ve doktor raporunun veya yemin yerine kaim teminatın ibrâzı), nüfus müdürlüğü nüfus kaydını değiştirir. Yeni bir doğum belgesi düzenlemesi de talep edilebilir. Bununla işveren, okul, üniversite gibi diğer tüm mercilerde de cinsiyet kaydının ve varsa adın değiştirilmesi talep edilebilir. Sadece cinsiyet kaydının değil adın da değişmiş olması halinde, kimlik belgeleme için nüfus müdürlüğünden adın değiştirildiğine dair bir belge de alınmalıdır.

Dava

Nüfus müdürlüğünün cinsiyet kaydını değiştirmekten kaçınması halinde (örn. gerekli şartların mevcut olmadığı görüşünde olduğu için), doğum yerindeki nüfus müdürlüğünün bulunduğu yerdeki yetkili sulh mahkemesine başvuruda bulunulabilir. Burası, nüfus müdürlüğüne nüfus kaydının değiştirilmesi yolunda talimat verebilir.[6]

Nüfus müdürlüğü çalışanlarının ne kaydedilmesi gerektiği konusunda tereddüte düşmeleri halinde, onların da „tereddüt ibrâzı“ ile sulh mahkemesine başvurmaları mümkündür.[7]

Açık sorular ve düzenlenme ihtiyacı

Cinsiyetin „diğer“ olarak kaydettirilmesi veya boş bıraktırılması imkânı henüz oldukça yeni olduğu için, nüfus müdürlüklerinde kısmen bir belirsizlik veya kimliklerinde böyle bir kayıt bulunan kişiler için bunun ne derece önemli olduğuna dair deneyimsizlik mevcuttur.

Böylelikle örneğin „cinsiyet gelişimi varyasyonunun“ ne zaman mevcut olduğu konusunda farklı görüşler vardır. Bazıları bunu sadece belirli teşhislerde kabul etmek istemektedir. Bazıları ise bunu sadece kişinin kendisi tarafından hissedilen cinsel kimliğin ne „kadın“ ne de „erkek“ olması halinde kabul etmektedir.

Bunun dışında cinsiyetin boş bıraktırılması veya „diğer“ olarak kaydettirilmesi imkânı ile bağlantılı hukuken düzenlenmesi gereken daha başka meseleler de vardır.

Örneğin Alman Medeni Kanunu’ndaki (BGB) nesep hukukuna ilişkin düzenlemeler yeni hukuki duruma uyarlanmamıştır. Alman Medeni Kanunu’nda bir çocuğu doğuran kişi „kadın“ olmasa bile hâlâ „anne“ olarak tanımlanmaktadır.[8] Bu ve buna benzer düzenleme boşlukları yüzünden pratikte veya hukuki sorunların ortaya çıkması halinde, danışma merkezlerine veya bu alanda uzman avukatlara başvurmalısınız.


[1] Nüfus Kanunu madde 18

[2] Nüfus Kanunu madde 21

[3] § Nüfus Kanunu madde 22 fıkra 3

[4] Nüfus Kanunu madde 47

[5] Nüfus Kanunu madde 45b

[6] Nüfus Kanunu madde 49

[7]  Nüfus Kanunu madde 49

[8] Nüfus Kanunu madde 42

Doktor ziyaretleri, genelde insanların keyif aldıkları ziyaretler değildir. Doktor ziyaretleri sırasında interseks bir yetişkinin veya interseks bir çocuğun ya da gencin ebeveylerinin kendilerini kötü hissettikleri zorlayıcı, nahoş ve yaralayıcı durumlar olabilir.

Bu doktor randevularının bazılarında konu bedensel varyasyon iken, bazılarında daha farklı sağlık sorunlarıdır. Ama doktor ziyaretinin türü ne olursa olsun, her zaman nahoş veya beklenmedik durumlar ortaya çıkabilir.

Size burada bu durumlardan bazılarında yardımcı olabilecek bazı tavsiyeler vermek istiyoruz. Hangi tavsiyenin hangi durumda uygun olacağı kararını siz veriniz…

Hazırlıklı olmak

  • Soruları not etmek
    Ne tür bir doktor ziyareti olduğuna bağlı olarak, mutlaka cevap beklediğiniz birkaç soruyu önceden not etmeniz faydalıdır. Yardımlaşma kuruluşlarından ve çevrim içi forumlardan randevunuzda hangi soruların önemli olabileceği ve sizi ne tür bir muayenenin beklediği hakkında bilgi edinebilirsiniz.
  • Cevap hazırlamak
    Özellikle rutin ziyaretlerde veya aile hekimi randevularında gelebilecek bazı soruların cevaplarını önceden hazırlamanız yardımcı olabilir. Çünkü sağlık sigortası kartınızda yazan cinsiyete bağlı olarak, vücudunuzda veya çocuğunuzun vücudunda mutlaka öyle olması gerekmeyen bazı şeyler peşinen varsayılır. Bazı sorulara önceden hazırlanmış cevaplar, bu gibi durumlarda tedirgin olmamanıza ve konuşmanın seyrini sizin yönlendirmenize yardımcı olabilir. Bu konuda deneyimleri ve mevcut destekler hakkında başkalarıyla görüş alışverişinde bulunmak yardımcı olur.

Duygusal destek

  • Güvendiğiniz birini yanınızda götürmek
     Duygusal destek önemlidir. Örneğin yanında kendinizi güvende hissettiğiniz birini beraberinizde götürmeniz yardımcı olur. İki kişinin doktorun ne dediğini daha iyi hatırlaması da önemli hususlardan biridir.
  • Sensörik dikkat dağıtma
    Sensörik dikkat dağıtma korkuyu azaltabilir, çünkü korku ve hatta giderek artan panikten başka, hoş bir şeye odaklanmayı sağlar. Sensörik dikkat dağıtma, örneğin bekleme odasında beklerken dinlemek için güzel bir müzik listesi oluşturmanız veya internetten video izlemenizdir. Bazıları için güzel kokan bir el kremi ya da aromatik yağ kullanmak veya bir yudum soğuk su içmek de faydalı olabilir.
    Giderek artan korku durumunda konsantrasyon alıştırmaları yapmak da iyi gelebilir.
  • After-Care/İzleyen öz bakım
    Stresli ve belki de nahoş bir doktor ziyaretinden sonra kendiniz için güzel bir şey yapmak veya diğer yardımlaşma gruplarında görüş alışverişinde bulunmak iyi hissettirebilir. Kimi zaman nefis bir dondurma yemek veya güzel bir kitap okumak ve/veya arkadaşlarla konuşmak iyi gelir.

Doktorla görüşmede

  • Sorularınıza zaman ayırın
    Emin değilseniz muayenehane veya klinik ziyaretinizde sizi nelerin beklediğini ve belirli muayenelerin neden ve nasıl yapıldıklarını sorun. Bulguların ne anlama geldiği de hem yapılacak her şeyin sizin yararınıza olduğundan emin olmanız için hem de elbette kendi vücudunuzu veya çocuğunuzun vücudunu daha iyi tanımak için sorulmalıdır.
  • Uzmanlık terimlerinin açıklanmasını istemek
    Uzmanlık terimlerini anlamıyorsanız, bunların açıklanması isteyiniz. Sadece doktorun ne dediğini bilme değil, bunu anlama hakkına da sahipsiniz. Bu, tüm tedaviler ve terapi önlemleri için geçerlidir, özellikle de ameliyat gibi girişimsel işlemlerle vücuda müdahale ediliyorsa.
  • Dosyanın fotokopisini almak
    Özellikle interseksi ilgilendiren doktor ziyaretlerinde hasta dosyasından fotokopi isteyiniz. Bu sayede doktor değiştirdiğinizde veya sonradan bir şeye bakmak istediğinizde her zaman bilgileriniz elinizde olur.

Tıbbi açıdan emin ellerde olsanız da, interseksliğinizin veya çocuğunuzun interseksliğinin asıl uzmanının bizzat siz olduğunuz durumlara çok sık rastlanmaktadır. İnterseks hakkında doktordan daha fazlasını bilmek hayal kırıklığı yaratabilir. Ama bilginizi paylaşabilirsiniz. Örneğin yanınızda bir broşür götürmek veya bu internet sayfasını önermek faydalı olabilir. Bu sayede doktor kendisi bilgi edinebilir. Ayrıca bu konuda da başka uzmanlarla, örneğin yardımlaşma kuruluşları ile görüş alışverişinde bulunmak yardımcı olabilir.

Doktorlar bazen cesaret kırabilirler. Haklarınızı öğrenmek istiyorsanız, tekrar buraya bakmanız yeterlidir.

Ayrıca doktorlar tarafından sağlık açısından gerekli olmayan cinsel organ ameliyatları hâlâ önerilebilmektedir. Küçük çocuklara yapılan bu ameliyatlar artık BM tarafından insan hakları ihlali olarak kabul edilmiştir. Daha ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz, buraya bakabilirsiniz.

Doktor ziyaretlerinde en önemli olan şey, kendinizi emin ellerde hissetmeniz ve destek görmenizdir.  Doktorlar, sizin veya çocuğunuzun iyi olması için oradadır!

Bugün bile Almanya’da interseks çocuklara plastik cerrahi ameliyatları yapılmaktadır. Yardımlaşma kuruluşlarının ve aktivistlerin çabalarına rağmen doktorların veya anne-babaların beklentilerine uymayan çocukların cinsel organlarına yapılan ameliyatların sayısı gerilememektedir.[1]

BM, Uluslararası İnterseks Organizasyonu (OII), Uluslararası Af Örgütü vb. gibi çok sayıda kuruluş, bu ameliyatları insan hakları ihlali olarak görmektedir. Çünkü bu çocuklar kendi vücutları hakkındaki kararları kendileri alamamaktadır. Kuruluşlar, ameliyat olacak kişilerin bilgilendirilerek onaylarının alınması gerektiğini belirtmektedir (genelde „informed consent“ diye geçer). Sadece sağlık açısından ciddi bir tehlike olduğunda çocuğun ameliyat edilip edilmeyeceği konusunda anne-babalara karar yetkisi verilmelidir.

Onay alınmadan yapılan ameliyatların yanı sıra bireysel açılımın ve gelişim hakkının hiçe sayılması veya hasta dosyasına erişimde sorun yaşanması gibi durumlar da insan hakları ihlali olarak yorumlanmaktadır.

Devletlerarası hukukun bir parçası olan ve korunan insan hakları, hem tüm insanların ayrımcılığa karşı korunmasını hem de özel hayata saygı, mümkün olan en büyük ölçüde sağlık, kendi kaderini tayin ve takdir haklarını içermektedir.

İnterseks bireylerde bu insan haklarının ihlali şu durumlarda söz konusudur:

  • İnterseks bir rahatsızlık olarak sınıflandırılırsa.
  • İnterseks çocuklar onay alınmaksızın ameliyat edilirse.
  • Kişiyi bilgilendirme ve onayını alma ciddiye alınmazsa.
  • Bireysel açılım ve gelişim hakkı (özellikle de cinsel kimlik açısından) dikkate alınmazsa.
  • Hasta dosyasına erişimde sorun yaşanırsa.
  • Spor derneklerine vb. kabulde ayrımcılık yapılırsa.

Almanya OII’nin insan hakları ihlaline ilişkin ayrıntılı raporunu burada bulabilirsiniz.

Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı (European Union Agency For Fundamental Rights FRA) yaptığı ankette (2020) interseks bireylere de ayrımcılık tecrübelerini sordu. Anketi Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı’nın sayfasında detaylı olarak görebilirsiniz. Lezbiyenler ve Geyler Birliği (LSVD) de bu verilerden kısa bir derleme yaptı.

Uluslararası Af Örgütü de interseks bireyler ve insan hakları konusunda çalışmalar yapmaktadır. Bu sayfada hakları korunmamış olan ve korunmayan  interseks bireylerin hikayeleri okunabilir.

İnterseks bireyler açısından insan haklarının korunması için herkesin neler yapabileceğine ilişkin öneriler, Dayanışma ve Destek başlıklı yazıda bulunabilir.


[1] Hoenes, Josch; Januschke, Eugen; Klöppel, Ulrike (2019): „Belirsiz“ cinsel organları çocuk yaşta norma uyarlama ameliyatlarının sıklığı. Follow Up araştırması. Berlin: Transdisipliner Cinsiyet Araştırmaları Merkezi.